
KÖYÜMÜN HALİ
Şöyle bir tepeden baktım köyüme,
Yaşadım çocukluk anılarımı,
Yasladım sırtımı su deposuna,
Hatırladım eski zamanlarımı.
Güneş tepelere eğmiş başını,
Analar ocağa koymuş aşını,
Yemen tiryakisi sanki bacalar,
Salar tezek kokan dumanlarını.
Uykuya dalınca akşam güneşi,
Kaybolur gönlümün şevki neşesi,
Yırtar karanlığı baykuşun sesi,
İnletir köyümün semalarını.
Yan yana dizilmiş boşalan evler,
Sanırsın sessizce uyuyan devler,
Ne isyan ederler ne ses verirler,
Özlüyorlar giden insanlarını.
Avluların duvarları yıkılmış,
Çatılardan kiremitler dökülmüş,
Çeşmelerden akan sular çekilmiş,
Dolduramaz olmuş oluklarını.
Terkedilmiş harap olmuş bağları,
Ökse tutmuş meyvelerin dalları,
Çalılar kapatmış ara yolları,
Isırganlar almış sokaklarını.
Mangalı maşası saç sobaları,
Başına toplardı ihtiyarları,
Hiç eksik olmazdı kahkahaları,
Ağlamaklı buldum odalarını.
Ötmez olmuş seherlerde kuşları,
Çürümüş hep ağaçların içleri,
Yüzüstü yatıyor dibek taşları,
Görmez olmuş tokmak vuranlarını.
Kara yosun mezarların taşları,
Ne adları okunur nede yaşları,
Toprak olmuş hayalleri düşleri,
Hasretle bekliyor torunlarını.
Asrı gurbet yollar gurbete düşer,
İnsanlar hayalle ümitle yaşar,
Benim rüyalarım köyümde geçer,
İstemem ellerin saraylarını.
Uzaklarda ben köyümü özlerim,
Er geç bir gün geri dönmek isterim,
Köyde doğdum köyde ölmek isterim,
Bırakmam ceddimi atalarımı.
Hulusi TAŞ
Copyright © t@s yapım 2008-2012
|